İnka harabelerinde bulunan taş bloklar
üzerine işlenmiş takvimler olduğu görülmüştür. Ancak 18.-19. yüzyılda
hesaplanabilen bazı astronomik esaslar, 10 binlerce yıl önceye
tarihlendirilen bu takvimlerde şaşırtıcı bir doğrulukla uygulanmıştır.
İnkaların Venüs takvimi 225 günden, Mars takvimi ise 687 günden oluşur.
Bunlar göksel bağlantının şaşırtıcı delillerdir. Zaten İnka inançlarına
göre “Tanrı” geldiği yerden uzayın sırrını, yazıyı, tarım bilgisini,
sanat ve mimari anlayışı ve daha nice bilginin kullanılma esaslarını da
birlikte getirmiştir.
İnka kenti Tiahuanako’nun beyaz tenli, beyaz elbiseli uzun sakallı
Yaratıcı Tanrı Virakoşa tarafından bir gecede yaratıldığı söylenir.
Virakoşa yanından hiç ayırmadığı İnti Kuşu ile birlikte gezer, insanları
eğitir; İnkalar’a buğday ve mısırı getiren de odur.Tiahuanako efsanelerinde bir de Tanrıça Orejana’nın adı geçer. Bu efsane ile ilgili kayıtlar harabelerde dağınık bir halde bulunan taş bloklardan biri üzerinde yer alır. Bu taş bloğa özel elbiseler taşıyan astronot resimleri, uzay gemisi şekilleri işlenmiştir. Bloğun üzerindeki petrogliflerin tercümesi şöyledir;
” İnsanlığın ilkel çağlarında, Titikaka Gölü’ndeki Güneş Adası’na güneş gibi parlayan altın bir kuş indi. Bu kuşun karnından bir kadın çıktı. Bu kadın öbür kadınlara çok benziyordu. Yalnız başı konik biçimde, kulakları uzun, 4 parmaklı ve parmakları birbirine ince bir zarla bağlıydı. Adı Orejana idi. Oigh’den geliyordu. Oigh’te yaşam şartları hemen buranın aynıydı. O çok bilgiliydi, görevi indiği yeni dünyada yeni bir ulus yaratmaktı. Yerli erkeklerden birçokları ile birleşti. Doğurduğu çocuklar analarına çektiler. Çok akıllı bir ırk meydana geldi. Bir zaman sonra Orejana’nın görevi sona erdi. Yine altın kuşuna bindi, tekrar geri döneceğini söyleyerek göklere uçup geldiği yere gitti. ”
Ne gariptir ki, ya da ne açıklayıcıdır ki, halen Peru’da yaşayan kabilelerden birisi Orejana adını taşır. Bu kabilenin insanları tarifi yapılan Orejana gibi uzun kulaklıdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder